Merhaba sevgili okur — bugün, kulağa ilk etapta sıradan gelen bir soruyu alıyoruz: “Nuri Öztürk’e göre cuma namazı kaç rekat?” Ama bu soru, yalnızca bir rakamın peşinden gitmekten çok daha fazlası. Çünkü dinî uygulamaların yorumlanmasında, geçmişten günümüze farklı anlayışlar, farklı toplumsal perspektifler ve kişisel inanç derinlikleri devreye giriyor. Hadi birlikte bu sorunun etrafında farklı bakış açılarını değerlendirelim — akademik, duygusal ve toplumsal düzeyde.
Cuma Namazı: Temelleri ve Ortak Anlayış
İslam’ın ortak anlayışında, Cuma namazı, haftalık cemaat namazıdır ve özellikle erkekler için — belli şartlar sağlandığında — farzdır. ([Vikipedi][1])
Çoğu fikhe göre cuma namazının farz kısmı 2 rekat’tır. ([İslamweb][2])
Ancak namaz, yalnızca farz kısmından ibaret değildir; sünnet ve nafile uygulamaları da vardır. Tartışmalar, bu sünnet uygulamalarının sayısı ve kimin ne kadar yapılandıracağı üzerinde yoğunlaşır. ([jibreel.app][3])
Resmî Görüş: Dört + İki + Dört = 10 Rekat
Diyanet İşleri Başkanlığı ve birçok geleneksel mezhebe göre, Cuma namazı şu şekilde kılınır:
4 rekat ilk sünnet,
2 rekat farz (cemaatle),
4 rekat son sünnet — toplamda 10 rekat. ([Diyanet Haber][4])
Bu yaklaşım, namazı belirli, klasik ve net bir yapı içinde yürütmenin önemini vurgular. Cemaatle farz kılınan 2 rekat, ibadetin merkezini oluşturur; sünnetler ise manevi derinliği, kişisel huşûyu güçlendirir.
Genişletilmiş Uygulama: 14–16 Rekat’a Varan Uygulamalar
Öte yandan bazı alimler ve mezhepler (özellikle sünneti önemseyenler), cuma namazının sünnet kısmını geniş tutmayı tercih ederler. Bazı kaynaklarda şu uygulamalar zikredilir:
4 rekat sünnet öncesi,
2 rekat farz,
4 rekat son sünnet,
Ek 2 rekat sünnet ve
Hatta 2 rekat nafile ile birlikte toplamda 14 rekat ya da daha fazlası. ([jibreel.app][3])
Hatta bazı rivayetlerde — özellikle evde de kılınan ek nafilelerle — 16 rekat olarak da zikredilir. ([namazzamani.net][5])
Bu yorum, ibadetin yalnızca “vazife” değil, aynı zamanda fedakârlık, Allah’a yaklaşma isteği ve kişisel manevi derinlik arayışıyla şekillenebileceğini gösterir.
“Nuri Öztürk’e Göre” Sorusunun Altındaki Belirsizlik
Peki “Nuri Öztürk’e göre” ifadesi neden kafa karıştırıyor? Bunun sebebi şu: Cuma namazının kaç rekat olduğu konusunda dinî literatürde zaten farklı mezhepler ve uygulamalar var — bu da yorumun kişisel inançla, tefsirle, gelenekle veya bağlı olunan mezhep ile şekillenebileceğini gösteriyor.
Eğer Nuri Öztürk, klasik mezheplerden birine dayanarak konuşuyorsa, 10 veya 14 rekat dediyse bunda şaşılacak bir şey yok. Ancak eğer daha esnek, bireysel uygulamaları destekleyen bir yaklaşımı savunduysa, 14–16 rekat veya “kimin ne kadar huzurlu hissediyorsa o kadar” diyebilir.
Ne yazık ki, bu yazıda kesin bir kaynakça ile Nuri Öztürk’ün “kaç rekat” dediğini doğrulayamıyoruz — çünkü bu konu üzerine bilinen, yaygın bir referans görünmüyor. Bu da demek oluyor ki: “Nuri Öztürk ne diyor?” sorusu, onun özel yorumuna bağlı olarak değişir.
Objektif / Veri Odaklı Bakış (Erkeklerin Perspektifi) 👨💼
Bu bakış açısı şöyle der: “Kur’an ve sünnet ile sabit olan farz kısmı 2 rekat. Meşhur geleneksel uygulama 10 rekat. Şayet ek sünnet veya nafile niyet edilecekse, bu bir tercih meselesidir.”
Bu yaklaşım, ibadeti hem anlaşılır hem de toplumsal olarak uyumlu kılar. Camilerde cemaatin düzenli hareket etmesini sağlar; kafa karışıklığını azaltır.
Ayrıca bu bakış, bir performans ya da “kim daha çok kıldı” yarışından uzak durur — amaç, belirlenmiş ölçülerde ibadet etmek ve inancı doğruluktan saptırmamaktır.
Duygusal / Toplumsal Bakış (Kadınların Perspektifi) 👩🕌
Bu perspektif ise ibadeti yalnızca ritüel değil, toplumsal bağların ve ruhin bir araya gelişi olarak yorumlar. Sadece farzı değil, sünnetleri, nafileyi de içeren geniş bir namaz anlayışını savunur. Çünkü:
Ek sünnetler, kişinin Allah’la içsel bağı derinleştirir;
Nafile ibadet, kalpteki huşûyu, huzuru artırır;
Toplumsal olarak cuma namazı, birlikte bulunmanın, cemaat olmanın coşkusudur — bu coşku, sadece farzın ötesine taşınabilir.
Bu bakış, ibadeti kişisel bir deneyim ve manevi bir yolculuk olarak görür; rakamlar yalnızca araçtır, asıl olan kalpteki samimiyettir.
Sonuç: Rakamlar Kadar İnanç ve Niyet Önemli
Cuma namazının “kaç rekat” olduğu sorusu, aslında daha derin bir soruyu gündeme getiriyor: İbadeti nasıl yaşamak isteriz? Sadece farz yüzden mi, yoksa sünnet, nafile ile ruhu besleyerek mi?
Eğer senin için öncelik topluluk, düzen, ortak anlayışsa — 10 rekatlık klasik uygulama gayet yeterli. Ama ruhun huzura, huşûya, tevazuya, samimiyete açsa — 14–16 rekatlık daha geniş bir uygulama daha anlamlı olabilir.
Belki sen de bu satırları okurken “Ben bu Cuma 10 rekat, bir dahaki Cuma 14 rekat yapayım” diyorsun — ya da “Önemli olan niyet, ne kadar kazandığım değil” diyorsun. O halde sana sormak istiyorum: Sen bu Cuma namazında kaç rekat kılmayı düşünüyorsun — senin için ideal rakam hangisi? Yorumlarda buluşalım.
[1]: “Friday prayer”
[2]: “Why Friday prayer is only two Rakahs – إسلام ويب”
[3]: “How Many Rakats in Friday Prayer (Jummah)? | Islam Q&A”
[4]: “Cuma namazı nasıl kılınır? Cuma namazı kaç rekattır?”
[5]: “Cuma namazı nasıl kılınır? Cuma namazı kaç rekattır? İşte kılınışı”