Validebağ Sitesi Ne Zaman Yapıldı? – Bir Tartışma Başlatmak Üzere
“O kadar yeşil alan arasında, hangisi gerçek koru, hangisi imar oyunu?” diye sormadan edemiyorum. İstanbul’un göbeğinde yer alan Validebağ Korusu’nun (ya da halk arasında anıldığıyla “Validebağ Sitesi”) ne zaman inşa edildiği sorusu aslında bir tarih sorusundan öte: “kent, doğa, sermaye üçgeninde neler oluyor?” sorusuna açılan kapı. Bu yazıda, tarihsel verileri özetleyeceğim ama asıl olarak eksikleri ve tartışmalı yönleriyle eleştireceğim: gerçekten bir “koru” mu kaldı, yoksa yapılaşma çığı mı büyüyor?
Tarihsel Değerlendirme
Validebağ Korusu olarak bilinen alanın kökenleri Osmanlı dönemine, ayrıca Cumhuriyet dönemine kadar uzanıyor:
Bölgedeki bağ köşkü fikri, III. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için yaptırdığı bağ eviyle başlıyor. ([Anasayfa | İstanbul Planlama Ajansı][1])
Ardından 19. yüzyılın ortalarında Sultan Abdülaziz’in kız kardeşi Adile Sultan için inşa ettirdiği köşk alan, korunun kültürel miras parçalarından biri olarak yer alıyor. ([Gezilmesi Gereken Yerler][2])
Cumhuriyet döneminde 1927 yılında alan, Millî Eğitim Bakanlığı’na tahsis ediliyor. ([9lib.net][3])
Fakat “site” olarak yapılaşmanın ne zaman ve ne kapsamda başladığına dair net, yaygın bir tarih kaydı yok; bir kaynakta “12 Eylül 1980 yönetiminden sonra, plan değişiklikleriyle bugünkü Validebağ Sitesi’nin inşa edildiği” ifadesi geçiyor. ([validebag.org][4])
Bu durumda “ne zaman yapıldı?” sorusuna net bir tek tarihle yanıt vermek zordu: asıl yapılaşma 1980 sonrası döneme dek uzanıyor gibi görünüyor.
Tartışmalı Noktalar ve Zayıf Yönler
Burada dikkat edilmesi gereken bir dizi kritik ve tartışmalı nokta var:
1. Tanımsız “site” kavramı
Kamuoyunda “Validebağ Sitesi” diye anılan yapılaşma ile “koru” olarak kamuya ait alan arasındaki sınır net değil. Bir yapı topluluğu olarak site ne zaman başladı, kaç blok, kimler için yapıldı gibi bilgiler şeffaf değil. Bu belirsizlik, kent içinde kamusal alanın nasıl özel alana çevirilebildiği sorusunu gündeme getiriyor.
2. Plan değişiklikleri ve yeşil alanın ticarileşmesi
1980’lerde, yeşil alan olarak planlanmış olan arazinin, yapılaşmaya açıldığı ve “site” adı altında blokların yükseldiği belirtiliyor. ([9lib.net][3]) Bu durum “kent içinde yeşil alanı koruyacağız” söylemi ile çelişiyor: kamuya ait doğa alanı, büyük ölçüde güvence altında olmasına rağmen imar planlarıyla ciddi değişikliğe uğramış durumda.
3. Mücadele olması gerçeği
Alan, sadece yapılaşmanın değil, hafızanın da alanı. Tarihsel, ekolojik mirası koruma adına yurttaşlar yıllardır direnişte. ([Yeşil Gazete][5]) Bu durum “yapıldı mı yapılmadı mı” sorusunun ötesinde, “kimin için yapıldı”, “kim kontrol ediyor”, “yeşil alan mı yoksa elit site mi?” gibi soruları gündeme getiriyor.
4. Eko‑sistem ve doğa üzerindeki baskı
Bir koru olarak tanınsa da, kurumlararası mülkiyet karışıklığı, yapılaşma baskısı ve yoğun kullanımı nedeniyle doğal dengelerin ciddi şekilde zarar gördüğü raporlanıyor. ([Anasayfa | İstanbul Planlama Ajansı][1]) Bu süreçte “site” kimliğiyle yapılmış alanın doğaya ne ölçüde saygı gösterdiği sorgulanmalı.
Güçlü Görüş: “Site” kelimesi bir kamusal alanı mideye indiriyor
Benim net görüşüm şudur: Validebağ Korusu’nun “site” olarak anılması, doğrudan kamusal alanın özel mülkiyete, yapılaşmaya ve sermayeye dönüşümünü anlatıyor. Resmî belgelerde yapılaşma tarihinin kesinliği yok; ancak 1980 sonrası plan değişiklikleri, alanın yeşil kimliğini büyük ölçüde kırıyor. Bu durum yalnızca çevresel değil, sosyal bir adaletsizlik sorunu: kentte yaşayan halk için “yeşil nefes” denilen yerin bir kısmı elit konutlara dönüştürülüyor.
Provokatif Sorular
Bu kadar değerli bir yeşil alan neden net bir şekilde “koru kalacak” diye güvence altına alınmadan önce yapılaşmaya açıldı?
“Validebağ Sitesi” denilen yapılaşma, korunun doğal alanını daraltan bir dönüşüm değil mi?
Kent hakkı bağlamında bakarsak, bu alanı sadece sahipleri için lüks yaşam alanına dönüştüren yapılaşma adil mi?
Gerçek koru kimliği ile uzlaşmak yerine, değerli yeşil alanların “site” adı altında yapılaşmaya gitmesi bir tür çevre hırsızlığı değil mi?
Sonuç
“Ne zaman yapıldı?” sorusu aslında sadece bir tarih sorusu değil: hangi güçler, hangi planlamalar ve hangi kararlarla kamusal doğa alanı yapılaşmaya dönüştü? Validebağ’da gerçekten koru mu hâlâ var yoksa kent içi yapılaşmanın bir parçası mı oldu? Yeşil alanın değerini korumak isteyenler için bu sorular yalnızca güncel değil, geleceğe dönük bir uyarı niteliği taşıyor.
[1]: https://ipa.istanbul/uploads/2025/02/07/703metropolvalidebagcalistayipdf-07022025_121258-4ce9.pdf?utm_source=chatgpt.com “İstanbul’un Kültürel Peyzajında Bir Odak: Validebağ Korusu”
[2]: https://gezilmesigerekenyerler.com/validebag-korusu/?utm_source=chatgpt.com “Validebağ Korusu | Nerede, Ziyaret ve Giriş Ücreti – İSTANBUL”
[3]: https://9lib.net/article/valideba%C4%9F-korusu-tarih%C3%A7esi-toplumsal-hareketler-vali%CC%87deba%C4%9F-di%CC%87reni%CC%87%C5%9Fi%CC%87-%C3%BCzeri%CC%87nden.zlgv89mo?utm_source=chatgpt.com “Validebağ Korusu Tarihçesi – YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER: VALİDEBAĞ …”
[4]: https://www.validebag.org/page/27/koru-tarihcesi.html?utm_source=chatgpt.com “Koru Tarihçesi – validebag.org”
[5]: https://yesilgazete.org/bir-mucadele-ve-kazanim-ornegi-olarak-validebag-savunmasi/?utm_source=chatgpt.com “Bir mücadele ve kazanım örneği olarak Validebağ Savunması”